Geçenlerde
kardeşim ve erkek arkadaşıyla çift olarak bir akşam yemeğine çıkalım dedik ve
başladık internetten Taksim taraflarında cafe araştırmaya. Mekanist.com 'dan
bir iki öneri buldum. Giden kişilerin oradaki görüşlerini filan okudum ve Faros
Restoran-Cafe ‘ye gidelim dedik.
İlk
defa bir mekâna gittiysem belirli şeyler ararım ve yokluğunda da huysuzlanırım.
Örneğin mekânın kolay bulunabilir olması, servisin iyi olması, yerler ve
masaların temiz olması, masa- sandalyelerin tıkış tıkış olmaması, ortamda fazla
müzik ya da konuşma gürültüsü olmaması gibi... Faros Restoran Taksim meydanına
2 dk. yürüme mesafesinde, meydandan Harbiye’ye doğru ilerken solda köşede
kalıyor. Yeri gerçekten çok kolay ve merkezi. Dış görünüm olarak biraz pub
biraz cafe tarzı ile oldukça Avrupai bir dekorasyona sahip. Biz gittiğimizde
hava biraz serindi o yüzden içeride oturduk. İçeride masalar sayıca çok fazla
ve birbirine yakındı, öyle ki servis yaparken yer kıtlığından geçemeyen
garsonlar size / masanıza çarpıyor, yemeğini bitirip kalkan müşteriler geçmek
için izin istiyorlar. İçerisi çok gürültülü değildi, gelenlerin genellikle 30
yaş üstü beyaz yakalı ve efendi turistler olması nedeniyle yüksek sesle konuşma
gibi durumlar da yaşamadık. Genel olarak da ortalık ve masalar temizdi.
İlk etapta karşılanıp masaya
alınmamıza rağmen, menü biraz geç geldi ve gecenin devamında da garsonlar biraz
ilgisizdi ve ortalarda görünmüyordu. Bir süre sonra menü ve ikramlık
zeytinyağlı peynir ve kendi yapımları olan ekmekçikler geldi, gayet
lezzetliydiler. Masada Pizza Pepperoni, Pizza 4 Formaggi, Porçini Mantarı Risotto
ve Çıtır Tavuk Salata Sipariş edildi. İçecek olarak çok güzel şarapları vardı,
ben beyaz şarap Savignon Blanc-Chardonnay (16 TL ) aldım, eşim Cato Negro
Merlot (15 TL), misafirlerimizden biri naneli limonata ve dördüncümüz de
soda-limon aldı. İçecekler hemen geldi şaraplar çok güzeldi ve iyi soğutulmuştu.
Gelelim yemeklere;
Ben dört peynirli pizza yani namı diğer Pizza Quatro Formaggi (22 TL) istedim. Onun
resmi yok, neden her şeyi çekip bir tek onu atladığımı anlamış değilim ama yine de bilgi vermek istiyorum. Pizzanın hamuru incecikti ve hamuru çok
lezzetliydi. Ortalama bir lahmacun büyüklüğündeydi, çok aç ve yemeğe düşkün
biriyseniz ilk etapta biraz ufak bulabilirsiniz. Ancak domates soslu değildi, sossuzdu.
Genellikle 4 peynirli pizzalar da sorulur pizza bianco –domates sossuz- mu
istersiniz pizza rosso –domates soslu-mu diye. Burada sorulmadı, menüde
ürünlerin resimleri de yoktu, ben de düşünemedim ve sossuz geldi. Eğer peynirler
kaliteli ise dört peynirlinin sossuzu da güzel olur ama Türkiye de genellikle
kaşarı basıp gönderdikleri için domateslisini tercih ederim. Maalesef
menü de yazdığı gibi üzerinde mozzarella peyniri, gorgonzola peyniri, parmesan
ve fontina peyniri değil sadece kaşar vardı. Bunların her biri kendini çok
belli eden farklı tatlara sahip peynirler ve benim pizzam kaşarlı pide gibi
tadıyordu. Kötü müydü? Hayır, kaşarlı pide de güzeldir. Ama sipariş ettiğim
ürün değildi. Bu nedenle bir daha tercih etmem.
Eşim Porçini Mantarlı Risotto (22 TL) aldı ve
çok beğendi. Bence içinde porçini mantarı filan yoktu, çünkü porçininin keskin
kokusu yoktu . Tadı tuzu
yerindeydi gerçekten, miktar olarak da doyurucuydu ama pirinçler biraz diri
kalmıştı. Ben o diri pirinçlerle yiyemezdim ama beyim sesini çıkarmadan hatta
severek yedi.
Misafirlerimizden
biri Pizza Pepperoni (20 TL) aldı, tabi aç insanlar olduğumuz ve sizleri
bilgilendirmem gerektiğini düşündüğümden hepimiz tadına baktık. Resme bakın iştah açıcı görünüyor ama bu sucukların pepperoniye benzer yanı var mı?! Olm
bildiğin Türk sucuğunu koymuşsun, İtalyan sucuğu diye bik bik yazmışsın. Hayır anlamadığım
şey ne gerek var?! Yani öyle de olsa alırız biz ama ne aldığımızı bilelim. Gerçi
hakkını yememek lazım ufaktı ama tadı tuzu yerindeydi. Ama konuğum da bu
pizzayı şimdi yiyorum ama bir daha buraya gelmem dedi.
Son
olarak Çıtır Tavuklu Salata ’dan (17 TL) bahsedeyim. Bence akşamın en güzel tabağı
buydu. Salata tabağı çok büyük değildi,
hatta biraz ufak da denebilir ama tavuk parçaları oldukça büyük ve lezzetliydi.
Zaten öyle kocaman tabağa bir sürü ot koyup dünya para almalarındansa sebzeleri
yeterli miktarda koyup protein ürünlerini büyük tutmalarını yeğlerim. Üstelik ceasar
‘a benzer sosu da gayet başarılıydı. Bu tabağı alan kardeşim de beğendi ve
tekrar gelse tercih edeceğini belirtti.
Özetle
Faros Wine & Dine merkezi bir lokasyonda makul fiyatlar sunan bir cafe. Kötü
değil sadece malzeme ve servis kalitesi pek yüksek değil. Benim tercihim pizzalarını
20’ye değil 25 ‘e satmaları ama daha kaliteli malzeme kullanmalarından yana. Bir
daha gider miyim? Gidip bir kahve bir şarap- peynir için oturabilirim ama
lezzetli bir akşam yemeği için hala tercihlerim farklı.
Eski bir gazete şeklinde tasarlanan menüyü ekliyorum, fiyat- yemek bilgisini görebilirsiniz.
Ayrıca:
Adres: Kocatepe Mh., Cumhuriyet Cd No:31, Beyoğlu
Tel: |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder